21 Numaralı Çocuk
Kitap Sayfası: 228 (Ciltsiz)
Yayınevi: Yabancı
Yazar: Matthew Quick
Özgün Adı: Boy 21
Kitabın Arka Kapak Yazısı:
Benim Görüşüm:
Kitap mükemmel bir arkadaşlık romanı -biraz da aşk-. Finley ve Russ'ın saf bir dostlukları var.
Aslında Finley'nin bazı hareketleri hoşuma gitmiyordu. Fakat bazen onu da anlayabiliyordum. Erin'i Russ'tan daha fazla önemsediği çok barizdi ve bu benim hoşuma gitmiyordu nedense. Sanırım o dostluğu -ya da ailesini (spoileer 0.o) - değil aşkı tercih ediyordu.
Ben kendimi Finley'nin yerine koysaydım benim hikayem çok daha farklı bir şekilde gelişirdi sanırım. Neyse bunları önemsemedim çünkü karakter ben değildim Finley'di. Yani bu onun hikayesiydi. ;)
Bence çok kalın bir kitap olmamasına rağmen içinde birçok duygu barındırıyordu. Ki bu güzel bir şey çünkü hem hızlı bitip hem de sizi etkisi altında bırakabiliyor.Ben kitabın sonunda ağladım -biliyoruum ben fazla sulu gözüm yani belki siz ağlamazsınız-.
Bu arada kitabın kapağının tasarımı çok güzel. Mükemmel doodlelar (küçük çizimler) var. Uzayla ve basketbolla alakalılar -ağağa çok tatlılar- :D
-SPOİLER İÇEREN ALAN!!!-
Bunun dışında Erin'ine kavuşacak olması da güzel bir şey fakat ailesinden ayrılmak zorunda kaldı, Russ'tan ayrılmak zorunda kaldı yani değer miydi bilmiyorum. Ama Erin kaza yapmıştı ve onu görememişti daha sonra aradan çok uzun zaman geçmişti ve onu özlemişti. Neyse yaa...
Kitapta ben en çok Russ'ı sevdim. Russ'ın küçükken babasıyla yıldızlara bakarak o CD'yi çalmaları çok hoşuma gitti. Russ bunlar yüzünden onların uzaya gittiklerini düşünüyordu.
Russ'ın dışında Finley'nin dedesini de sevdim bayaa kafa dengiydi ;)
PUANIM: 4/5
- Siz de bu kitabı okuduysanız yorum kısmından görüşlerinizi benimle paylaşabilirsiniz.
- Sizce bir sonraki yazım kitap önerisi mi film yorumu mu olsun?
Yazar: Matthew Quick
Özgün Adı: Boy 21
Kitabın Arka Kapak Yazısı:
Basketbol, Finley için her zaman bir kaçış olmuştu. İrlanda mafyası, uyuşturucu ve şiddetle dolu Bellmont’ta yaşıyordu. Babası gece vardiyasında çalışıyor ve Finley engelli büyükbabasına tek başına bakmak zorunda kalıyordu. Hep, bir gün oradan kurtulmayı düşlemişti fakat bu hayaline ulaşana kadar 21 numaralı basketbol formasını sırtına geçirmek her şeyi daha dayanılır kılıyordu.
Genç basketbol fenomeninin hayatı bir trajedi sonunda tepetaklak olan Russ, mahalleye yeni taşınmıştı. Herkesten kendini uzak tutuyor, basket topuna bile dokunmuyordu. Fakat eski forma numarası yüzünden, ona bir tek 21 Numaralı Çocuk diye seslenildiğinde tepki veriyordu.
Lisenin son senesi bu iki oğlanı bir araya getirecek ve bu sıradışı arkadaşlıkları, ikisinin de ihtiyaç duyduğu cevap olacaktı.
Benim Görüşüm:
Kitap mükemmel bir arkadaşlık romanı -biraz da aşk-. Finley ve Russ'ın saf bir dostlukları var.
Aslında Finley'nin bazı hareketleri hoşuma gitmiyordu. Fakat bazen onu da anlayabiliyordum. Erin'i Russ'tan daha fazla önemsediği çok barizdi ve bu benim hoşuma gitmiyordu nedense. Sanırım o dostluğu -ya da ailesini (spoileer 0.o) - değil aşkı tercih ediyordu.
Ben kendimi Finley'nin yerine koysaydım benim hikayem çok daha farklı bir şekilde gelişirdi sanırım. Neyse bunları önemsemedim çünkü karakter ben değildim Finley'di. Yani bu onun hikayesiydi. ;)
Bence çok kalın bir kitap olmamasına rağmen içinde birçok duygu barındırıyordu. Ki bu güzel bir şey çünkü hem hızlı bitip hem de sizi etkisi altında bırakabiliyor.Ben kitabın sonunda ağladım -biliyoruum ben fazla sulu gözüm yani belki siz ağlamazsınız-.
Bu arada kitabın kapağının tasarımı çok güzel. Mükemmel doodlelar (küçük çizimler) var. Uzayla ve basketbolla alakalılar -ağağa çok tatlılar- :D
-SPOİLER İÇEREN ALAN!!!-
Açıkçası kitabın sonu beni çooook tatmin etmedi çünkü Finley'nin Russ'ı tercih etmesi gerektiğini düşünüyordum ama o Erin'i tercih etti :( .
Bunun dışında Erin'ine kavuşacak olması da güzel bir şey fakat ailesinden ayrılmak zorunda kaldı, Russ'tan ayrılmak zorunda kaldı yani değer miydi bilmiyorum. Ama Erin kaza yapmıştı ve onu görememişti daha sonra aradan çok uzun zaman geçmişti ve onu özlemişti. Neyse yaa...
Kitapta ben en çok Russ'ı sevdim. Russ'ın küçükken babasıyla yıldızlara bakarak o CD'yi çalmaları çok hoşuma gitti. Russ bunlar yüzünden onların uzaya gittiklerini düşünüyordu.
Russ'ın dışında Finley'nin dedesini de sevdim bayaa kafa dengiydi ;)
PUANIM: 4/5
"Buradaydım, yürüyor, nefes alıyor, varlığımı sürdürüyordum ama sanki yaşamım başka bir yerdeydi... bundan daha iyi bir yerde."
- Sizce bir sonraki yazım kitap önerisi mi film yorumu mu olsun?
